2020 - K2Y Mimarlık, Parva Mimarlık ve Yenal Akgün ile birlikte.

Lokasyon ve Bağlamsal Özellikler:

Proje Alanı, Eşrefpaşa Caddesi ile Anafartalar Caddesini birbirine bağlayan Kestelli Caddesi üzerinde yer almaktadır. Alan, bu önemli caddelere 150m yürüme mesafesinde bulunmakta, aynı zamanda da yakın çevresinde önemli ticari alanlarla çevrelenmektedir. Proje alanının hemen yakınında Tarihi İstiklal Okulu, Alanyalı Konağı, Kestelli İş Merkezi, Salepçioğlu Camii, Başdurak Hanı ve Camii, Hacı İbrahim Ağa Vakfı ve Harputlu Hanları gibi önemli han, camii ve iş merkezleri bulunmaktadır. Hâlihazırda Kestelli Caddesi önemli bir yaya aksı olarak kullanılmakta, ticari ve sosyal mekânları ile Tarihi Kemeraltı Bölgesini Eşrefpaşa Caddesi’ne ve İkiçeşmelik’e bağlamaktadır. Bölgede son zamanlarda hem valilik ve yerel yönetimler, hem sivil toplum kuruluşları, hem de özel girişimciler eliyle çeşitli yatırımlar ve fikirler ortaya konmaya başlanmış, alanın özellikle tarihi önemi öne çıkarılarak bir cazibe merkezi olmasına yönelik önemli çalışmalar üretilmiştir.

​

Temal Tasarım Yaklaşımı:

Kemeraltı Bölgesinin tarihi dokusu içinde yer alan en önemli mimari öğelerden biri pasaj kurgusundaki yapılardır. Pasajlar, yapılar arası yaya geçişlerini öncelikli kılan ve organik bir kentsel kurgunun sürekliliğine imkân veren mekânsal çözümlerdir. Pasajlar, yaya hareketlerinin yapıların içlerine kadar girmesine, içlerinden geçmesine, rotalar arasında kestirmeler oluşmasına olanak sağlar. Bazen de çok sürprizli geçişler yaratır. Kemeraltı Çarşısı, pasajları olmadan düşünülemez. Oska Pasajı, Hamza Rüstem Pasajı, Hacılar İşhanı ve Pasajı, Sahlepçioğlu Çarşısı ve Pasajı, Belediye Pasajı, Veysel Çıkmazı ve Pasajı, Zencircioğlu Pasajı, Albayrak Pasajı ilk akla gelen örneklerdendir.

Kemeraltı’nın pasajlara dayalı bu mekânsal özelliği proje alanında yer alan 34 ve 35 parsellerin ele alınışındaki temel yaklaşımı oluşturmuş, Kestelli Caddesi’nden başlayan bir yaya hareketinin açık alandaki sürekliliği sağlanarak 442 Sokak’a (Karanlık Sokak) ulaşması sağlanmıştır. Önerilen bu aks, Tarkem’in bölgedeki ofis yatırımlarının da etkisiyle, ileride Sahlepcioğlu Camiine, oradan Anafartalar Caddesi’ne uzanabilecek kadar güçlü bir kestirme oluşturma potansiyeline sahiptir.

Projede önerilen bu kamusal hareket, aynı zamanda proje alanının hemen yanındaki, mülkiyeti Tarkem’e ait olan 18 Parsel’in (Ofis-1) avlulu yapısı ile de ilişkilendirilmiş, farklı yapı kotlarını kamusal alana dönüştüren ve pasaj kurgusu ile yeniden yorumlanan bir yaklaşım hedeflenmiştir. Bu yaklaşım sonucunda 18, 34 ve 35 parseller arasındaki kesin sınırlar erimeye başlamış, yapılar açık alanları vasıtasıyla birbirine bağlanarak ortaya bir “Yenilikçi Teknoloji Kampüsü” fikri çıkmıştır.

​

Mimari Kurgu:

Geçmişte Yusuf Rıza Okulu’nun bulunduğu alan olan 35 Parsel, plan notlarına uygun olarak ticari ve sosyal kullanımları içeren avlulu bir yapı olarak tasarlanmış, tüm mimari kurgu bu avlu çevresinde örgütlenmiştir. Önerilen avlu, pasaj kurgusunun bir parçası olarak ele alınmış ve kademelendirilerek çatı kotuna kadar erişen bir kamusal mekân olarak yorumlanmıştır. Pasajın sonunda ulaşılan çatı kotu, aynı zamanda deniz manzarasının görülebildiği bir seyir terası ve etkinlik alanıdır.  Zeminde ve tüm katlarda maksimum alan kullanımı sağlanarak avlunun iç mekânlardan da ulaşılabilen toplanma, buluşma ve etkinlik mekânı olarak kullanımı sağlanmıştır.

34 Parsel ise, YUROKEM ofis kullanımını ve kiralanabilir alanları içeren, arka bahçeli yapı tanımı içinde ele alınan ve kendi parsel sınırları içinde pasajın sürekliliğini sağlayan bir yapıdır. Yapı 442 sokak siluetini devam ettirirken yanındaki tescilli Ofis-1 yapısı ile yarışmayacak, hatta onu ortaya çıkaracak mütevazı bir kütle tektoniği ile ele alınmıştır. Yaratılan bu dil, Ofis-1 ve önerilen yapı arasında oluşturulan pasaja insanları çekecek şekilde kurgulanmıştır. Yapının arka bahçesi de bu sürekliliğin parçası olarak değerlendirilmiş, açık alan etkinlikleri için potansiyel mekân olarak kurgulanmıştır.

Tüm bu kurgu içinde açık alanların rolü oldukça önemlidir. Yapıların açık alanları bir bütün olarak akışkan bir şekilde ele alınmış, yapıları sarmalayan ve kamuyu içeri çekmeyi amaçlayan çeşitli etkinlik alanları olarak, önerilen “pasajın” ve “Yenilikçilik/ Teknoloji Kampüsü” fikrinin seyir, buluşma, etkinlik, çalışma gibi aktiviteleri içeren önemli destekçileri olmuştur.

​

Mimari Program:

35 Parsel, mekânsal olarak önerilen avlunun çevresinde, aşağıdan yukarıya doğru kamusal ve paylaşımlı çalışma fikrinden, yarı kamusal ve bireysel/ ofis çalışma düzenine evirilecek şekilde kurgulanmıştır. Bu sebeple zemin kotta yapının en kamusal mekânları olan karşılama mekânı, serbest/ paylaşımlı çalışma alanları ve Etkinlik Sahnesinin çok amaçlı kullanımı ile örgütlenmiştir. Kademeli avlu kotlarının kapalı mekânda “Etkinlik Amfisini” oluşturmaya izin vermesi, iç mekân kurgusunda ortak alanların çok amaçlı kullanım potansiyelini arttırmakta kotlar arası mekânsal süreklilik yaratmaktadır. Etkinlik amfisi, yapının merkezini ve kalbini oluşturmaktadır ve esnek bir mekân olarak kurgulanmıştır. Katlanır cam duvarlar ile istendiğinde özel etkinliklere hizmet ederken, diğer zamanlarda paylaşımlı çalışma olanı olarak kullanılabilmektedir. Kafe ve Kitap Bar zemin kotta Etkinlik Sahnesi ile ilişkili olarak düşünülmüştür. Üst kotlarda kiralanabilir ofis alanları, toplantı ve seminer odaları yer almaktadır. Bodrum Kat, Kestelli Caddesi üzerinden gelecek olan taşıtlara otopark olarak hizmet verecek ve diğer teknik alanları içerecektir. Yapıya tek bodrum önerilmiştir. Alanın tarihi geçmişini hatırlatmak amacıyla Kestelli Caddesi yönündeki girişte mevcut yapıların oluşturduğu ve giriş aksı yönünde süreklilik gösteren sağır duvar yüzeyi açık alanda Yusuf Rıza Anı Mekânı olarak yeniden tasarlanacaktır.

​

Kullanım Senaryoları:

35 Parsel üzerindeki yapı, iki temel odak çevresinde kurgulanmıştır: Yapıları bir arada tutan ve projenin ana omurgasını oluşturan pasajın bir parçası olan “avlu” ve iç mekânda katlar arasındaki sürekliliği sağlayan “Etkinlik Amfisi”. Yapı bu iki odağı merkez alacak şekilde olabildiğince esnek bir şekilde tasarlanmıştır. Çekirdek ve ortak ıslak hacimler dışındaki tüm mekânlar (odaklar dâhil olmak üzere) farklı bölüntülere ve/veya farklı işlevlere hem inşaat süresince, hem de yapı ömrü boyunca dönüşebilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle önerilen program elemanları kolaylıkla büyüyüp küçülebilir, yer değiştirebilir ya da kaldırılabilir niteliktedir.

Bu özellik, hem yapının ekonomik sürdürülebilirliği, hem de zaman içinde dönüşüm yeteneğine sahip olması için oldukça önemlidir.

​

Taşıyıcı Sistem ve Malzeme Seçimleri:

Hem 34, hem 35 parseldeki yapının taşıyıcı sistemi olarak, betonarme iskelet sistem önerilmektedir. Yapıda genellikle 810 cm’lik aks açıklıkları önerilmiştir ve bu açıklık betonarme iskelet sistemi için oldukça makul açıklıklardır.

Yapıların ana odakları pasaj ve avlu cepheleridir. Bu sebeple yapıların saydam ve esnek cepheleri genellikle pasaj ve avlulara bakan cepheler olurken, sokağa ve diğer yapılara bakan cepheleri daha opak, daha kontrollü açıklıkları olan ve “dışarıdan merak edilen” şekilde kurgulanmıştır.

Hem 34 ve 35 parseldeki yapılarda, hem de açık mekândaki gerekli yerlerde ana cephe malzemesi olarak ahşap dikmeler seçilmiştir. Doğal yapı malzemeleri olan ahşap, taş ve tuğla, civardaki birçok tescilli yapının ana malzemesi olduğundan, bölgenin tektonik diline uyum sağlamayı kolaylaştırmakta, üretilen yapıların bölge dokusu içinde yabancı kalması riskini azaltmaktadır.

Projede ahşap dikmeler transparan cephenin önünde ikinci bir cidar olarak önerilmiştir. Bu önerilen cidarda ahşap dikmeler belirli bir ritimle dizilerek homojen boşluklar elde edilmiş, bir nevi içeriden dışarıyı gösteren, ama dışarıdan içeriyi göstermeyen bir perde elde edilmiştir.

Yapının iç mekânında taşıyıcı sistemin sıvanmadan kullanılması, tüm tesisat sistemlerinin açıktan gitmesi, yer yer alüminyum baffle ve petek asma tavanlar ile mekân tanımlarının yapılması önerilmektedir.